Güncelleme 11 Ağustos 2024, 14:54
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, “Çiftçimizin ürettiği ürün üzerinde söz ve yetki sahibi olması lazım. Üretim aşamasında, depolama aşamasında, ürünlerimizin sanayiye dönüştürülmesi aşamasında ve ürünün satılması aşamasında köylünün bizatihi söz ve karar sahibi olabilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi. Yıldız, önümüzdeki günlerde Toroslar’ın tüm köylerinin katılımıyla bir çalıştay yapacaklarını belirterek “Toroslar’da yaşayan binlerce köylü ve üreticiyi bu fikrimize ortak etmek istiyoruz. Biz tek başımıza işler yapıp çok büyük işler başaramayabiliriz. Ama bir işaret fişeği çakabiliriz” dedi.
GELENEKSEL ŞENLİK YENİDEN CANLANDIRILDI
Köylerde düzenlediği hasat şenlikleriyle hem çiftçiye moral ve tanıtım desteği veren hem de sorunlarına dikkat çeken Toroslar Belediyesi, yöreye özgü şeftali üretimiyle bilinen Güzelyayla (Kızılbağ) köyünün şeftali şenliği geleneğini yeniden canlandırdı.
Toroslar Belediyesi tarafından Mersin Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen Güzelyayla Şeftali Hasadı Şenliğinde hem yöre köylüleri hem de şehir merkezinden gelen konuklar müzik eşliğinde eğlenme imkanı buldu hem yöreye özgü şeftali tanıtıldı.
Güzelyayla Muhtarı Mehmet Süt, yörede geçmişte şeftali hasadı şenliği düzenlendiğini ancak son yıllarda şenliklerin yapılamadığını belirterek “Şeftali şenliğimizi yeniden hayata geçiren Toroslar Belediye Başkanımız Abdurrahman Yıldız’a teşekkür ediyorum” dedi.
Şeftali Hasadı Şenliğinde şeftali başta olmak üzere yöredeki meyve üreticilerinin sorunları, beklentileri de gündeme geldi.
Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, geçmişte gelenekselleşen ancak son yıllarda kesintiye uğrayan Şeftali Hasadı Şenliğini yeniden başlattıklarını ve bundan sonra her yıl şenlik düzenleyeceklerini söyledi.
“TARIMDA VE GIDADA KENDİ KENDİNE YETEBİLEN BİR ÜLKE OLMAMIZ LAZIM”
Türkiye’de köylerde yaşayan nüfusun 1980’li yılların sonuna kadar yüzde 37 oranında olduğunu, günümüzde ise köy nüfusunun yüzde 5’e düştüğünü ifade eden Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, “Biz o zamanlar özellikle tarım alanında, kesinlikle ve kesinlikle dışarıya bağımlı değildik. Ekmeğimizi yaptığımız buğdayı, hayvanlara yedirdiğimiz arpa ve benzeri bütün ürünleri, hatta daha fazlasını üretebiliyorduk. Üstelik teknoloji bu kadar gelişkin değildi. Üstelik belki zengin de değildik bu kadar ama kendimize yetiyorduk, karnımızı doyuruyorduk. Peynirimiz bizdendi, buğdayımız bizdendi, zeytinimiz bizdendi. Yani kursağımızda giren her şey aslında yerliydi ve milliydi. Geldiğimiz noktada artık köylerimizde toplam nüfusun yüzde 5’i bile yaşamıyor. Yani 100 kişiden 5’i hem kendini doyurması gerekiyor hem de diğer 95 kişiyi doyurması gerekiyor. Böyle bir şey mümkün mü? Mümkün olmadığını zaten günlük hayatımızda görebiliyoruz. Öyle ki ekmeğimizi yaptığımız buğdayı bile artık ithal etmek durumundayız. Hayvanlarımıza verdiğimiz samanı bile artık ithal eder durumdayız. Bizi bu hale getiren siyasetten ve politikadan hepimizin tek tek aslında sıdkı sıyrıldı. Artık bu işlerden kurtulmamız lazım. Yeniden tarımda ve gıdada kendi kendine yetebilen bir ülke olmamız lazım” dedi.
“BU İŞİN STRATEJİK OLDUĞU BU KADAR AÇIK, BU KADAR NET”
Türkiye’de uygulanan tarım politikalarının köylüyü topraklarından, yaşam alanlarından kopardığına işaret eden Yıldız, “Tarımın desteklenmesi lazım. Fakat bu sadece Toroslar Belediyesi çapında bütçeyle olacak iş değil. Bu kadar stratejik, hayati ve önemli bir işin sadece bir ilçe belediyesiyle olmayacağını hepimiz biliyoruz. Hepimiz biliyoruz ki; evimizde bilgisayar olmazsa yaşarız. Buzdolabı olmazsa yaşarız, televizyon olmazsa yaşarız. Telefon olmazsa yaşarız. Ama evimizde ekmek, zeytin, peynir yoksa yaşama şansımız yok. Suyumuz yoksa yaşama şansımız yok. Bu işin stratejik olduğu bu kadar açık, bu kadar net” ifadelerini kullandı.
KÖY VE TARIM ÇALIŞTAYI İLE İLK İŞARET FİŞEĞİ YAKILACAK
Çiftçinin bin bir emekle ürettiği ürünleri değerinde satamadığına da, tarımdan elde ettiği gelirin artık çiftçinin karnını doyurmadığına da işaret eden Başkan Yıldız şunları söyledi:
“Stantlardaki şeftalileri değil yemeyi bakmaya kıyamazsınız. Buradaki çiftçiler bir yıl boyunca belki çocuklarını ihmal ediyorlar, belki kendilerini ihmal ediyorlar, belki özel yaşamlarını ihmal ediyorlar. Ama o şeftaliyi ihmal etmiyorlar. 24 saat başında bekliyorlar. Ama o bakmaya kıyamadığımız şeftaliler onların karınlarını doyurmuyor. İşte buna bir tedbir almak lazım. Yani üreten çiftçimizin ürettiği üzerinden söz ve yetki sahibi olması lazım. Zorlukla ürettiğimiz ürünleri, bu gübre fiyatıyla, bu ilaç fiyatıyla ürettiğimiz ürünleri, elimizden çıkarırken maalesef herhangi bir inisiyatif sahibi değiliz. Dolayısıyla buraya hepimizin tek tek kafa yorması lazım. Biz Toroslar Belediyesi olarak buna kafa yoruyoruz ve mutlaka ama mutlaka üretim aşamasında depolama aşamasında, ürünlerimizin küçük sanayiye dönüştürülmesi aşamasında ve en önemlisi de elde edilen ürünün elden çıkarılması, satılması aşamasında ürünü üreten köylünün bizatihi söz ve karar sahibi olabilmesi için elimizden geleni yapacağız. Bu konularda ürettiğimiz çalışmalar var bu konuda arkadaşlarımızın ürettiği fikirler var. Bunları da şu hasat mevsimi tamamlansın, hasattan sonra bir tarım çalıştayı düzenleyerek ve gerekirse köy köy gezerek bu fikirlerimizi sizinle paylaşmayı düşünüyoruz. Toroslar’da yaşayan binlerce köylü ve üreticiyi bu fikrimize ortak etmek istiyoruz. Bu süreci de sizin seçeceğiniz temsilciler aracılığıyla beraber üretmek istiyoruz. Artık yeter, artık yeter. Çünkü yıllardır ürettiğimiz ürünlerde neredeyse karnımızı bile doyuramayacak sonuç almamız bizim artık buramıza kadar getirdi. Köylerde neredeyse 50 yaşın altında insan kalmadı. İşte bunlara dur denilmesi gerekiyor. Yani insanların doğduğu yerde kalabilecekleri bir mekanizmanın kurulması gerekiyor. Biz tek başımıza işler yapıp çok büyük işler başaramayabiliriz. Ama bir işaret fişeği çakabileceğimizi düşünüyorum.”